Yağ hücrelerindeki insülin direnci, depolanmış trigliseritlerin serbest kalmasına ve kan plazmasındaki yağ asidi miktarının artmasına sebep olurken, kas hücrelerine girmesi ve karaciğer hücrelerinde depolanması zorlaştığından kandaki şeker (glikoz) oranı da artar.
Kullanılamayan insülin kan şekerini düşürüp kas içine girip enerji olmayınca ayni zamanda çok da yorgun hissederiz. İnsülin direnci sonucu kan plazmasındaki yüksek seviyelerdeki insülin ve şeker oranı genellikle metabolik sendrom yaratır.
İnsülin direnci önemli bir sorundur ama tedavisinde mümkündür. İnsülin direncine kan ADİNOPEKTİN düzeyine bakarak da yatkınlık var mı yok mu anlayabiliriz. Seviye 10 unun altındaysa kritiktir.5 ise kesin diyabettir. Düşükse kişilerin diyabet hastalığına yakalanma riski de oldukça yüksektir. İnsülin direnci ile yüksek tansiyon, damar sertliği, kan yağları bozuklukları, karaciğer yağlanması arasında ilişki vardır. Ayrıca insülin direnci değerleri kilolu insanlarda oldukça fazladır. Normal bir insanda 1 birim insülin 30 miligram kan şekeri düşürürken, insülin direncine sahip kişilerde 1 birim insülin 10 miligram kan şekeri düşürür hale gelir. Aslında bu da bir koruma mekanizması olarak başlamıştır kişinin ihtiyacından fazla rafine şeker ve karbonhidrat tüketimine karşılık.
Diyete yaklaşım şeklimiz 3-4 öğünden oluşmalı. Yüksek posalı karbonhidratlardan ( avakado, bal kabağı, turpgiller, chia tohumu gibi) oluşturulmalı. Egzersiz yasam planımızda olmalı ve mutlaka aç karnına yapılmalıdır. Yemek yemişsek bile 2-2,5 saat sonra egzersiz yapmalıyız. İnsüline bağlı porsiyon kontrolsüzlüğü nedeniyle kişinin protein oranı yüksek tutulmalı böylece tok olması sağlanmalıdır. Acıkmayı engellemek için balık, tavuk ve hindi grubundan bolca yararlanmalıdır. İndirek antioksidan olan zerdeçal, karabiber, zencefil, sarımsak, soğan da var olan inflamationu tedavi etmede büyük katkı sağlayacaktır.
Yemekten hemen önce 30 sn yapılan kol egzersizi yemek esnasında oluşacak olan insülin direncini engeller. Şeker ve insülin metabolizması sorunlu olduğuna göre şekerli meyveler (muz, üzüm ve. ,kuru kayısı, kuru erik gibi kuru meyveler yenmemeli. Öğünler özellikle çok çiğnenmelidir. Çok sık aralıklarla beslenme zaten kendisi bir inflamation olan yemek yemenin vücudu çok yormasına ve insülinin daha fazla salınmasına yol açmaktadır.
Yeşim Temel Özcan
Diyetisyen/GAPS practitioner