Balık tüketiminin ne denli önemli olduğunu defalarca duymuşuzdur. Fakat çok daha önemlisi doğru balık seçimidir. Günümüzde her sektörde olduğu gibi deniz ürünlerinde endüstriyelleşti; deniz balığı ve çiftlik balığı olmak üzere iki seçenek karşımıza çıkar oldu. Balık çiftliklerinde balıklar antibiyotik, koruyucular, tahıllar ve doğalarında olmayan besinlere maruz kalmaktadırlar. Yapılan çalışmalar çiftlik balıklarındaki Omega 3 miktarlarının deniz balıklarına kıyasla çok daha az olduğunu ortaya koymaktadır. Çiftlik balıkları daha yağlı olmakla birlikte sahip oldukları yağın büyük bir çoğunu Omega 6 yağ asitleri oluşturmaktadır. Bu nedenle çiftlik balıklarının yağı fayda sağlamak yerine, Omega 3: Omega 6 oranında dengesizliğe neden olarak; insan vücuduna zarar vermekte ve inflamasyon oluşturmaktadır.
Çıftliklerde balıklar antibiyotikler; pestisit ve koruyucu madddeler; alerji, astım, obezite, metabolik problemler ve immün hastalıklarda etkili olduğu düşünülen PVC yapımında da kullanılan Dibutylin; kanser ile ilişkili olduğu bilinen PBDE; kanserojenik olup endokrin, immün, sinir ve üremeyi olumsuz etkileyen Dioxin; pek çok ülkede yasaklı olup, balıkların daha canlı ve renkli gözükmesine yardımcı Canthaxanthin’e maruz kalmaktalar.
Ayrıca çiftliklerin çevreye / doğaya verdiği zarar da yadsınamayacak bir gerçektir. Bu nedenle, mevsimindeki ve doğal ortamında yetişen balığı tüketmemiz gerekmekte. Ülkemiz denizlerinden Mart ayında yaygın olarak çıkan balıklar;
✔Kefal
✔Deniz Levreği
✔Kalkan
✔Gümüş Balığı
✔Minekop
✔Tekir
✔Barbun’dur.