İnflamasyon iç ve dış etkenlerin hasarına karşı, damar, bağ doku ve hücrelerin bir arada yürüttüğü bir korunma şeklidir.Hasarı yapan neden ortadan kalkınca organizma kendini onarma çabasına girer ve kendini yeniler. Buna akut iltihap denir.Ama organizma patojenle baş edemezse iltihap devam onarım süreci aksıyor, tam anlamı ile bir düzelme olmuyor. Buna da kronik iltihap deniyor.
Akut iltihap birkaç saat – birkaç gün sürer, histamin salgısı artar. Histamin damarları genişletir ve geçirgenliğini artırır. O bölge kızarır ve ısısı artar. Kan ve iltihap hücreleri (çok çekirdekli akyuvarlar, nötrofiller) bu bölgeye hücum eder. Kanın suyu ve proteinleri damar dışına çıkıyor ve o bölge şişiyor. Histamin sinir uçlarında prostaglandin ve bradikinin gibi kimyasalları da artırır ve onlar da ağrıya neden olur.
Kronik enflamasyon ise yıllarca hatta ömür boyu sürebiliyor. Kronik enflamasyonda olay yerinde tek çekirdekli akyuvarlar (lenfosit) ve makrofajlar (yutan hücreler) bulunuyor. Kronik enflamasyon her zaman akut enflamasyonu takip etmiyor. Hatta çoğu zaman sinsi olarak seyreder.
iltihap varken bağışıklık sistemi kendinden olmayan yabancı maddelere ve mikroorganizmalara saldırarak onları yok etmeye çalışır.Sağlıklı bir vücutta bunu başarırda. Normal şartlarda iltihap zararlı etkenleri etkisiz hale getiriyor. Bu durumu başaramayıp süre uzarsa size zarar vermeye başlıyor.
Normal koşullarda bağışıklık sistem kendinden olana saldırmaz.Kronik hastalıklarda ise bu immün (bağışık) tolerans azalır.Bu durumda bağışıklık sistemi kendi dokularına da saldırır ve hedef organlarda aşırı bir iltihaba neden olur.Bu tip kronik hastalıklara OTOİMMÜN HASTALIK diyoruz.